top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıOnur Tatar

LVIV; BEN SENİ ELLERİN OLSUN DİYE Mİ SEVDİM?


Asıl adı Leopolis – Lvov veya bizim bildiğimiz adıyla Lviv, adını aslandan alıyor.


"Aslan şehir Lviv" aslında masal gibi bir şehir.

Lviv'in güler yüzlü halkı her anımı güzelleştirdi.

Lviv'in küçük bir havalimanı var.


Havaalanından otelime aslen Ukraynalı olan ve epeyce Putin'e kızgın bir taksi şöförü ile seyahat ediyorum.


Birkaç kelime bildiği Türkçe'yle Putin'e oturaklı bir küfür sallıyor. Gülümsemekle yetiniyorum.

Otelime yerleştikten sonra istikamet kentin en ünlü lokantalarından birisi olan Baczewski. İlginç dekoru ve lezzetli yemekleri ile Baczewski gerçekten bu ününü hakediyor.

Lviv, harika yemekleri Türkiye fiyatının neredeyse üçte birine yiyebileceğiniz bir şehir.


Para birimleri grivna. Bir dolar neredeyse 22-25 grivna arası bir karşılığa tekabül ediyor. Harika bir yemek ve yanında güzel bir içki ile 10-15 dolar arası hesap ödemek sakın sizi şaşırtmasın.

Ibıs otelden kent merkezine doğru yürüdüm. Otelim kent merkezine oldukça yakındı.


İlk durağım Lviv Coffe Manufacture. Güzel bir Americano ve İtalyan cheesecake, sınırsız wi-fi, çekilmiş ve taneli harika kahve kokuları arasında keyifli bir saat.

Ardından ver elini Lviv Chocalate Fabric.



( Lviv Coffe Manufacture )

Mis kokulu çikolatalar. Kahve kokusunun güzelliğinden sonra sırada renkli, fındıklı, bademli enfes çikolatalar ve ortalığa yayılan mis gibi çikolata kokusu var.

Küçük bir şehir Lviv. Şirin bir kent demek gerek belki de. Herşey bir arada toplanmış.

Rynoq Meydanı kentin en hareketli yeri. Meydanın çevresinde sizi dört heykel karşılıyor. Neptün bunlardan en dikkat çekeni.

1200'lü yıllardan kalma binaların olduğu, arnavut kaldırımlı yolları ile trafiğe tamamen kapalı ve turistlerin özgürce dolaşabildiği bir meydan Rynoq.

Sarı kırmızı bir tren meydandan turistleri alarak küçük bir tarih yolculuğuna çıkarıyor. Yaklaşık bir saat süren bu yolculukta Lviv'in tüm tarihi binalarının öykülerini Türkçe olarak dinlemek mümkün.

Lviv Türklerin uğrak yeri olduğu için Türk turistlere özel bir hizmet olan çeviri hizmeti gerçekten takdire değer.

Rynoq meydanında birbirinden güzel müzeler sıralanıyor. Lviv kent tarihi müzesi ve müze bahçesindeki kafe- mimarının İtalyan olması nedeniyle İtalian Cafe olarak anılıyor ki- tek kelimeyle harika.



( Italian Cafe )

Cam müzesi zayıf bir müze olmakla birlikte bir Türk sanatçının Mimar Sinan Üniversitesi'nden Gülfidan Özmen'in bir eserini görmek açıkçası beni gururlandırdı. Cam konusunda bizlerin daha fazla iddiası var ki; neden böyle bir müze başkentimizde yok diye hayıflanıyorum açıkçası.

Rynoq meydanı sizi süprizleriyle karşılıyor.



( Rynoq Square )

Bar Musly'ye özel bir yer ayırmak gerekiyor. İlk başta tatlıcı zannettiğim bu lokanta, aslında enfes midyeler ve deniz ürünleri yiyebileceğiniz güzel bir adres Bar Musly.

Güzel bir servis, buz gibi bir kadeh beyaz şarap ve taptaze midyeler. Midyenin dolmasını değil, haşmasını yapıyolar ki, soslu ve midyenin kabuklarıyla birlikte haşlandığı bu tarzı dolmaya tercih ederim.

Rynoq süprizlerine devam ediyor. Lviv'in restoranlarına özel bir yer ayırmak gerekirse, en popüler olanlarından birisi Kryivka.


"Kryivka Restorant" eskiden sığınak olarak kullanılan bugün restorana dönüştürülen bir adres.



( Kryivka Restorant )

Ahşap bir kapının arkasında asker kostümlü bir görevli sizi karşılıyor. Restorana girebilmek için bir parola var. O parolayı söylemeden restoana adım atmanız mümkün değil. Parola "Slava Ukraine" ( Zafer Ukrayna'nındır.) Cevaben görevli size Geroem Slava ( Zafer kahramanlarındır.) diyerek sizi buyur ediyor. Küçük bir gösteri, oldukça sıcak karşılamaya dönüşüyor.

Sığınağın her bir odasında kalabalık gruplar var. Gösterilen masada yerimi alıyorum. Ortam gerçekten güzel. Arada restoran çalışanları gerçekliği artırmak için mantar tabancası patlatıyorlar. Antika silahlar ve kıyafetlerle poz verme şansınız da var. Enfes bir yemekle sizi uğurluyor Kryivka.

Sırada Mazosh Cafe var. Mazosh Cafe belki benzerlerini Amsterdam veya Berlin'de görebileceğiniz bir kafe. Adını Mazoşizmin fikir babasından alan kafenin duvarları ilginç resimlerle dolu. İçki isimleri bile farklı. İçinde bol küfürlü menüler hazırlanmış.


Garsonların ceplerinden kırbaç sarkıyor. Bu kırbaçla ne yapıyorlar derseniz? Arada müşterileri kırbaçlıyorlar. Şaka sandınız değil mi? Kesinlikle şaka değil. Tabi çok acıtmadan hafif bir çığlık attırıyorlar size.


Diğer müşterilerin kahkalahaları arasında. Mazosh Cafe'ye mutlaka uğrayın. İçkinizi yudumlayın, kırbacınızı yiyin...

Rynoq Meydanı şehrin kalbi. Bir giriş ve üç kattan oluşan Beer Theatre lokal Ukrayna biraları ve biranın yanında enfes sosisler yiyebileceğiniz bir adres. Şehrin en bilinen mekanlarından. Günün belli saatlerinde adeta insan seli var önünde. Beer Theatre aynı zamanda bir bira imalathanesi.

Dev bira kazanında bira yapılırken izleme imkanınız da var. Günün belli saatlerinde canlı müzik de yapılan bir sahnesi ve hediyelik eşya dükkanı mevcut. Hediyelik eşya dükkanını gezerken üzerinde Putin'in resmi olan şişeler dikkatimi çekiyor. Gürevliyi çağırıp soruyorum. Putin''in resminin basıldığı paspas ve tuvalet kağıtlarından deneyimliyim.


Absürt birşey çıkacağına eminim.

Görevli yanıt veriyor. Bu biranın ismi Putin'in ç.kü...Kahkayı basıyorum. Putin'in hemen yanında Merkel'in fotoğrafının olduğu bir bira şişesi var ki onu sormaya cesaret edemiyorum. Şanşölye Merkel Ukrayna'da makara konusu olmuş bayağı.

Beer Theatre'ın yan sokağında enfes tatlılar yiyebileceğiniz bir adres var. Strudel Haus. Strudel elmalı bir tatlı çeşidi. Vişneli ve değişik versiyonlarını da yapıyorlar. Tadının damağınızda kalacağına bire on bahse girerim. Tabii ki annemizin yaptıklarının yerini tutmaz.

Efendim, yemeklerden bahsettik. Biraz tarih, biraz mutfak, biraz mimari derken; nereye gidiyorsunuz? sorusuna cevaben Ukrayna dediğimizde yüzlerdeki muzip gülümsemenin ve özellikle hemcinslerimizin "Beni de götürsene?" "Ahh bekarlık güzel şey!" tepkilerine maruz kaldığım bu seyahatin sosyal hayatla ilgili bölümüne...


Lviv sadece yemekleri ve tarihi dokusu ile meşhur bir kent değil. Sokakta çok güzel kadınların olduğu bir kent aynı zamanda. Kent nüfusunun %85'inin kadın olduğu bir şehir efsanesi olmakla birlikte oranın hayli yüksek olduğunu söyleyebilirim. Karşılaştığımız tüm kadınlar istisnasız çok güler yüzlü ve ilgiliydi. Oldukça kibar ve kendine güvenen bir profil çizen bu insanlar size güzel duygular yaşatacaklar.

Kadınları çok iddialı giyinmese de, kendilerince modayı takip ediyor. Erkekleri ise çok kötü giyiniyor. Gerçekten fena kombinler yapıyorlar ki, kafanızı çevirmekten başka seçeneğiniz kalmıyor. Sosyal yaşamda kadınların bir ağırlığı olduğunu hissediyorsunuz.

Çok güzel kadınlar size ilgi gösterebilir. Şaşırmayın. "Bana mı?" demeyin. Çat pat Türkçe konuşup, Kemer, Antalya derlerse şaşırmayın. Hele ki " Galatasaray " derlerse bence bir çay için. Türklerin olumlu imajları olmasa da Lviv'lilerin insanı insandan ayıran bir yaklaşımları var. Bildiklerinizi unutun. Korkmayın. Konuşun. Yeni bir ülkede yeni bir diyardasınız. Tatildesiniz. Ve bitmesine birkaç gün var.

Huqqa ya da Sisha benzeri nargile kafe olarak bir bölümü ise disko olarak faaliyet gösteren Rafinad People ve Fashion Clup oldukça sıradan. Lviv'in en bilinen mekanları olan bu iki adreste eğlence sabahın ilk ışıklarına kadar devam ediyor. Türkler bu iki mekana oldukça ilgi gösteriyorlar. İçki son derece ucuz. Şişe açtıranlar ve etrafına boş gözlerle bakanların Türk olduğunu anlamamak mümkün değil.

Gece klüpleri arasında White Rabbit'i tek geçerim. Sadece gidin derim. Menüsünde içki dışında sushi de bulunan bu gece klübü oldukça iddialı ve güvenli bir adres. Netten araştırabilirsiniz. Mekan hakkında fikir veren yazılar okuyabilirsiniz. Ben gidenlerin yalancısıyım.

Kentte çok sayıda ve çeşitli eğlence mekanları var ki, siz onları bulmadan onlar sizi buluyor zaten. El broşürleri ile sizi davet ediyorlar. Tercih sizin.

Lviv geceleri de gündüzleri gibi güvenli. Gece ya da gündüz taksi kullanabilirsiniz. Sokaklarda ciddi bir polis popülasyonu yok. Genel bir uyarıyı bende yapmak zorundayım. Polisle sakın tartışmayın.Pasaportunuzu otelde bırakın, ama kopyası mutlaka yanınızda olsun. "Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" Türkiye'de geçerli bir replik. Bildiklerinizi unutun. Adamlar Putin'i paspas yapmış; size ne yapmazlar ki!!! Tavşan olmuşken Sezercik olmayın.

Karpaty Lviv, Lviv'in futbol takımı. Küçük bir stadları var. Üstü kapalı. Malum kış ayları sezon içerisine denk geliyor. Lviv'in ulusal ligde oynayan bu takımı orta sıralarda denilebilir. Bizim Gençlerbirliği gibi. Ne şampiyon oluyorlar, ne küme düşüyorlar. Malum Dinamo Kiev, Shatkar Donesk gibi takımların olduğu bir lig Ukrayna Ligi. Bu küçük şehrin futbol takımı Galatasaray'ı Avrupa kupalarından eledi. Lviv'de 1-1 biten maçın rövanşı, Ali Sami Yen'de 2-2 sonuçlandı ve Galatasaray Avrupa Kupalarından elendi. "Helal olsun!" demek lazım. Lucescu'yu herkes tanıyor. Adam Ukrayna'da bir efsane.


Bir başka efsane ise Schevcenko. Milan'ın ünlü golcüsü, Ukrayna mili takımı oyuncusu, şimdi Ukrayna Milli Takımı'nın teknik direktörü.

Efendim Lviv anlatılmaz yaşanır. Doğru bir adres, doğru bir tercih.


Bol yemek, bol tarih ve mimari, güzel kadınlar, estetik ve zerafet, güleryüz tatlı dil. Hem ne demiş usta Neşet Ertaş: "Özü güzel olmayanın sözü güzel olur mu?"



( Lviv Opera Binası )



Özü güzel bir kent Lviv. Hastası oldum. Belki müptelası olurum.

Kalın sağlıcakla,

18 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Yazı: Blog2_Post
bottom of page