Hayallerimin spor arabasını bulamadım. Ben de onu kendim yaptım.
Ferdinand Porsche
Bazı markalar vardır. Sadece bir kelimenin ifade edilmesi ne anlama geldiğini gösterir. İçi öylesine doludur ki o bir kelimenin.
Ne geliyor "Porsche" denilince akla?
Benim dilimden dökülenler: "Lüks" " Konfor" "Estetik" "Zerafet" "Farklılık" "Zenginlik" "Güç" " Karizma" "Ulaşılmazlık"
İlk etapta aklıma gelen bu kelimelerden hangisine abartı denilebilir ki?
Porsche'nin temsil ettikleri bunlar. Ve buna dünyanın neresinde olursanız olun bundan farklı anlamlar yüklemek mümkün değil.
Stutgart seyahatimin ilk gününde bu duygularla ve heyecanla yola çıktım. Otelimin yanıbaşındaki metro durağından Porsche Platz'ın olduğu istasyona gitmem en fazla 15 dakikayı buldu.
Metrodan indiğimde müzeye varmam ise 20 adım. Adamlar metro istasyonunu neredeyse müzenin içine yapmışlar.
Salı'dan Pazar'a 09.00-18.00 saatleri arası açık müze. Ailece ziyaret etmek isterseniz anne baba ve çocuklar için belirlenen fiyat biraz daha makul. Doğum gününüzde ziyaret ederseniz size güzellik bile yapıyorlar. Kimlik kartınızı göstererek ücretsiz girebiliyorsunuz.
Müzenin girişinde iki sıra var. Birisi müzeyi gezmek için bilet sırası. Diğeri ise Porsche'ye binmek için randevu sırası. Evet yanlış okumadınız. Dilerseniz Porsche'nin güncel Boxter gibi modelleri ile deneme turu atabiliyorsunuz. Turun ücreti saatine göre değişiyor. 100 euro'dan başlıyor 300 Euro'ya kadar çıkıyor bu zevkin bedeli.
8 Euro müze giriş ücreti emsallerine göre ucuz. İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca gibi dillerdeki " AudioGuide" ise ücretsiz. Her arabanın yanında bulunan numarayı tuşladığınızda, o arabanın yapım sürecini, tarihçesini sesli rehberden dinleyebiliyorsunuz.
Şanslıyım çünkü Porsche'nin kuruluşunun 70. yılında bu müzeyi gezme şansı buldum. "70" müzenin bu seneki ana teması. 1948'de kurulan bu marka 70 yıla lüks ve zerafeti bütünleştirerek sığdırmış.
Geçmişten günümüze Porsche'nin hikayesi ile buluşuyorsunuz.
Lüks, konfor, farklılık, estetik, zerafet, güç, zenginlik tarihinin en başından bu yana Porsche'nin ayrıcalığı olmuş. Tüm modellerde bu hissi size veriyor.
Porsche, herkesin sahip olabileceği bir otomobili yaratmamış. Gücünü sadece ürettiği motorundan değil, kolay ulaşılabilir olmamasından alıyor.
Mesela, dünyada sadece 500 kişinin bindiği modeller üreterek...
Ferdinand ve Ferry Porsche'nin hikayesi işte böyle başlıyor.
1875 doğumlu baba Ferdinand Porsche, teknik zekası yüksek, yaşamının bir döneminde Avusturya'daki Daimler Fabrikası'nda genel müdürlük yapmış, profesör ünvanlı bir beyin.
Yolu Nazi rejimi ve Hitler'le kesişen bu adam, sağlam otomomobiller yapılması talebine karşılık olarak hem süratli hem sağlam otomobiller üretilmesine öncülük ediyor. Volkwagen 'in Beetle "böcek" modeli böyle doğuyor. Hitler'in 2 yetişkin 3 çocuğun rahatlıkla taşınabileceği sağlam ve süratli otomobil icad edilmesi isteğine tasarımıyla yanıt veren baba Ferdinand çalışkanlığının mükafatını Alman Ulusal Madalyası'nı alarak sürdürüyor.
İkinci Dünya Savaşı sürecinde, askeri araçlara merak salan ve üretimini bu yöne kaydıran Prof. Porsche, Nazi rejiminin yıkılmasının ardından kısa süre hapis yatıyor.
1947 yılında hapisten çıkan Ferdinand, üretimini Stutgart'a kaydırıyor. Ve bugünkü Porsche doğuyor.
Ikinci Dünya Savaşı'nın yıkım günlerinden çıkan Almanya, bütün dünyaya kan ve gözyaşı getiren Nazi geçmişine sünger çekerek otomotiv sektöründe böylesine dev bir markayı dünyaya kazandırmış. Uluslar, yıkımdan böylesine itici bir güçle çıkmayı becebiliyorsa bu yalnızca takdir edilebilecek bir durum.
Müzede, ilk modellerden günümüze kadar onlarca model sergileniyor.
Formula 1 yarışlarında ve otomobil yarışlarında kullanılan modeller ise ayrı bir ilgi çekiyor.
Benim ise, en dikkatimi çeken modellerden birisi bir mühendisin çocuğunun ismini taşıyan " Sascha" modeli oldu.
( Porsche'nin ilk modellerinden Sascha )
Fotoğraf çekilebileceğiniz modellerin önünde adeta insanlar yarışıyor. Bende sıramı bekleyip fotoğrafımla bu ziyareti taçlandırıyorum.
Bilgisayar oyunları oynama imkanı da tanınmış ziyaretçilere.
Her bir modelin motor sesini dinleyebileceğiniz " joystick" ler özellikle çocukların ilgisini çekiyor.
Müzeyi evimden ziyaret etmek istiyorum onca zahmete giremem diyenler için https://www.porsche.com/museum/en/ adresi ile müze 1 tık uzağınızda...
Müzenin harika bir restoranı var. Turumu tamamladıktan sonra güzel bir Alman birası eşliğinde yemeğimi yiyorum.
Hediyelik eşya dükkanına uğrayıp bu günü ölümsüzleştirdikten sonra, hayranlıkla müzeden ayrılıyorum.
Zerafet ve gücün buluşmasını seyre dalmak bambaşka...
Stutgart'a yolunuz düşerse, Porsche Museum'u ihmal etmeyin. Parçası olun mutlu olacaksınız.
Comments