Pegasus ile yaptığım seyahat tamamen sorunsuzdu. Ve Kharkov'a inmiştim.
Küçük ve tertemiz bir havalimanı Kharkov havalimanı. Önce havalimanına yakın Ovis Otel'e yerleştikten sonra, Aliya'nın rezerve ettiği yeni bir restorana – MAMAMANANA'ya gittik.
( Mamamanana dekoru ile etkileyici )
MAMAMANANA- Evet yanlış yazmadım. Tam ismi bu restoranın. Karakterli, şık bir dekoru var MAMAMANANA'nın. Gürcü mutfağından lezzetler sunuyor. Bize çok da yabancı değil. Adana Kebap benzeri bir et denedim. Çok lezzetliydi. Menüsünde Haçapuri, Vareniki gibi pide ve mantı benzeri lezzetler var.
( Vareniki )
( Haçapuri )
Kharkov'a gelirseniz mutlaka deneyin MAMAMANANA'yı -söylemesi zor yemekleri lezzetli bu mekanı.
Kharkov Ukrayna'nın ikinci büyük şehri. Aynı zamanda Ukrayna'nın ilk başkenti. Kiev daha sonra başkent oluyor. İlk başkent olmanın Kharkov'a yansımalarından en önemlisi çok sayıda üniversitenin bu kentte olması.
Kent, 1654 yılında Kozak Harko tarafından kuruluyor. Kozaklar, savaşçı dervişler. Bunların sanatsal yönleri olduğu gibi, toplumsal dönüşümlerde öncü rolleri de var. Gogol'ün ünlü romanında bahsi geçen Taras Bulba' da bir Kozak. Kozak Harko'yu onurlandırmak için dev bir heykelini dikmişler Kharkov'un ortasına.
Kharkov; Odessa gibi deniz kıyısı değil, Lviv gibi butik değil. Kiev kadar büyük değil. Kiev kadar gösterişli olmasa da güzel bir şehir.
Ama görünce anlayacaksınız ki; devasa caddeleri, harika parkları, tiyatrosu, operası, avm'leri ile aradığınız herşeyi bulabileceğiniz bir şehir Kharkov.
Her ne kadar deniz kıyısı olmasa da Kharkov'da çok sayıda göl var. Yazın insanlar bu göllerde serinliyorlar. Bezludovka bu göllerin en güzellerinden.
Parkları, cadde isimleri bile tarih ve kültür akıyor. Lenin Avenue, Puşkinskaya Street, Gorky Park...
Gorky Park denilince aklıma hemen Scorpions'un “Winds of Change” parçası geliyor. Değişim rüzgarları Türkiye'de yerel seçimlerle başladı umarım devamı gelir.
Gorky Park dev bir orman. Buraya park demek haksızlık olur. Bu dev ormanın içinde kocaman bir yapay göl ve lunapark var. Sayısız heykeller, etrafta koşturan çocuklar, yerel müzikle dans eden insanlar keyifli bir haftasonunun tadını çıkarıyor. Biraz çocuklaşmak benim de hakkım değil mi?
Seyahatim aynı zamanda doğum günüme denk geldi. Galatasaray’ımın şampiyonluk maçı da aynı günü olunca değmeyin keyfime.
Dalmanın özgürlük olduğunu bildiğimden deniz canlıları ile aram iyidir. Kalamar ve karidesin ızgarasını severim. Ahtapotun şöyle zeytinyağlı salatası da güzel olur.
Denizin şakası olmaz ama eğlencesi olur.
Denizlerin sevimli , insana en yakın canlıları ise yunuslar.
Otistik çocukların topluma kazandırılmasında, hayata tutunmasında yunus terapisi bir tedavi yöntemi olarak uygulanıyor. Gerçekten çok sıcak canlılar yunuslar. Bıraksanız konuşacak gibi hareket ediyorlar.
Kharkov; tıpkı diğer Ukrayna şehirleri gibi kocaman parkların şehri.
Kent merkezinde yer alan Puşkin Park’ın içerisine bir de NEMOLAND yapmışlar.
Sabahın erken saatlerinde parka gittim. Kısa bir yürüyüşün ardından, Nemoland’in yolunu tuttum.
NEMOLAND’de bir de akvaryum var. Deniz canlılarını gözlemleyebiliyorsunuz. Envai çeşit deniz canlısı var akvaryumlarda. Özellikle çocuklar çok mutlular burada olmaktan.
Önce kısa bir yunus gösterisi izledim. Sadece yunus gösterilerini izlemenin bedeli 250 grivna. Türk lirası ile o gün 50 lira, bugün 80 lira civarında. Yunus gösterileri bittikten sonra, size hazırlanmanız için soyunma odasına alıyorlar.
Duş, terlik, havlu hizmetleri var. Hazırlandıktan sonra sıra yunuslarla yüzmeye geliyor.
Havuzun kenarında eğitmenler size küçük tavsiyelerde bulunuyorlar. Özellikle soluk alıp verdiği deliğe, gözlerine ve burun kısmına herhangi bir müdahale yaparsanız sertleşebileceklerini belirtiyorlar.
Bakışları çok içten. Asla zarar vermeyeceğini hissediyorsunuz. Ciltleri çok yağlı ve sert. Tutunurken zorlanabilirsiniz. Çok iyi kavramak lazım yüzgeçleri.
Dikkatle havuza inip, ismini “VİKA” koyduğum dostumla yüzmeye başlıyorum. Önce sırtındaki yüzgeçten tutarak ilerliyoruz. Bir yandan batıp çıkıyor VİKA. Hayal gibi bir yunusla yüzmek. Bir filmin parçasıymış gibi hissediyorsunuz kendinizi.
Birkaç tur attıktan sonra, sıra ters biçimde yüzgeçlerinden tutarak ilerlemeye geliyor.
Yine birkaç tur ve kenara geliyoruz. Küçük ödülü olan balıkları midesine indiren “VİKA”, eğitmenlerinin tavsiyesi ile beni öpücüklere boğuyor. Yanına bu kez BEYAZ YUNUS “RİKA” geliyor. Çok tatlı ikisi de.
( Rika - beyaz - Vika -gri )
10 dakikalık bu yüzme deneyimi 2500 grivna yani o gün yaklaşık 600 TL, bugün ise 800 TL. İsterseniz yunuslarla su altında dalış deneyimi de yaşayabilirsiniz. Bunun fiyatı ise 3000 grivna. Dalış çok nadiren tercih ediliyormuş.
10 dakika kısa bir süre diye düşünmüştüm. Bittiğinde ise kollarımın koptuğunu hissettim. Böylesine bir deneyim için yeter de artar bir süre.
Yunusların doğal ortamlarından alınıp, havuzlara kapatılması eleştiriliyor. Haklı olabilirler. Tedavi süreçleri dışında kullanılmasalar iyi olur.
Madrid’te boğa güreşlerini izlemiştim. Onun kadar insanlık dışı değil yunus gösterileri; ama bir de yunusların cephesinden bakmak lazım.
“VİKA”, bana unutulmaz bir deneyim yaşattı. Şans da getirdi ayrıca. Galatasaray’ım Akbilspor’u yenerek şampiyonluğunu ilan etti.
Spasiba Bolşoy Kharkov
Comments